GÖÇ “Kendi Benliğime Yolculuk”
Göç: Insanların zorunlu ve yahut gönüllü olarak, savaş büyük yıkımlar dolayısıyla, bilhasta Ergonomie faktörler nedeniyle, hayatlarının bir kısmını veya tamamını geçirmek üzere yapmış oldukları coğrafi ve bedensel hareketliliktir.
Peki ya Ruhumuz , duygularımız onlarda bizimle göç ediyor mu ?
Göç ettiğimiz ülkeye nasıl uyum sağlayabiliriz ?
İklimsel etkenler, kültürel faktörler, Siyasi görüşümüz, tabularımız , din ve en önemlisi “DİL” bariyeriyle karşılaşıyoruz.
Aslında hepsinin temeli dil, yaşadığımız ülkenin dilini konuşamadığımız anda bütün bu saydığımız etkenler karşımıza Problem olarak çıkıyor ve kendimizi ifade etmekte ve zorunlu ihtiyaçlarımızı karşımamakta, iş bulmakta sorun yaşıyoruz.
Göç ederken amacımız ; imkanlarmızı yaşam kalitemizi yükseltmek ve yahut bedensel bir yıkımdan kaçmakken, sonu ruhsal yıkımlarada neden olabiliyor.
Yaşamış olduğumuz yeni ülkeye nekadar hızlı entegre olur , dilini kültürünü, tabularını öğrenirsek, uyum süreci hızlanır.
Bir dili öğrenmek kolay mı ?
HAYIR – Ama imkansız hiç değil.
“Yapamayacağını düşünüyorsan , EVET – haklısın yapamıycaksın “
Önce kendine inanmalısın !
Senin bunu başaran insanlardan hiç bir farkın yok yaradılış olarak, tek fark içimizdeki arzu.
Aslında beklentilerimizi yüksek tutmasak, o kadar çok hayal kırıklıklığına uğramayız.
Öncelikle başlamak, hedefimiz doğrultusunda ilerlemek ve asla pes etmemek ve bunun zaman alacağı bilincine varmalıyız.
Ben Türkiye’den Avusturya’ ya yolculuğumun ilk gününü hiç unutmuyorum. Annemden sözlük alabilmek için Para almıştım. Ozamanlar teknoloji gelişmemiş , Internet yaygın değildi. Şuan işimiz daha kolay , internette sınırsız bilgiye ücretsiz ulaşabiliriz.
Günden en az 15 dakika verimli bir çalışmayla emin olun başarılı bir yol kathedeceksiniz. Hata yapmaktan asla korkmayın, öğrenmek istediğiniz dilin kültürünü anlamaya çalışın. Bu size kolaylık sağlar. Çünkü ; o sadece bir dil değil ! Koskoca bir tarih. Kelimelerin de ruhu var ve bir araya gelince hislerimizi , bizi anlatır.
Billerbeck bizi anlamalarını bekliyoruz. Evet haklısınız ama ya biz kendimizi anlatamıyorsak, hiç düşündünüz mü ?
Elbette yaşadığımız ülkenin yaşadığımız ülkenin yerlilerinin de bize empati ve hoşgörü ile yaklaşmaları en büyük temennimiz. Bu çoğu zaman olmayabilir, kırılıp incindiğimiz zamanlar olacaktır.
Yeni bir Coğrafyaya ve kültüre uyum sürecinin sancılı ve zaman alan bir süreç olduğunu hesaba katmalıyız.
” Ve bugün attığımız bir adımın, yarın atacağımız adıma , dünden daha yakın olduğunu asla unutma!”
Şikayet etmeyi bırak ve kendin için , geleceğin, hayallerin için harakete geç !
İç dünyana yapacağın bu yolculuk, diğer bütün yolculuklarınada rehberlik edecektir.
Fatma CÜSÜM
